İnorganik Moleküller Konusu

Yükleniyor...

İnorganik Moleküller 7,949

İnorganik Bileşikler
Konuya Başlarken

Su, hangi özellikleri nedeniyle canlılar için vazgeçilmezdir?

Deftere şöyle yazabilirsin:

Vücudun büyük kısmını su oluşturur. İnsan vücudunun, hücrelerin büyük bir bölümü sudan oluşur.

Kimyasal tepkimeler için ortam sağlar. Sindirim, solunum, boşaltım gibi birçok olay hücre içinde sulu ortamda gerçekleşir.

Taşıma görevi yapar. Kanımızdaki su; besinleri, oksijeni, hormonları ve atık maddeleri taşır.

Isıyı dengeler. Su, geç ısınıp geç soğuduğu için vücut sıcaklığını dengede tutmaya yardımcı olur (terleme ile serinleriz).

Çözücü özelliği vardır. Birçok madde suda çözünür, bu sayede besinler hücrelere daha kolay taşınır.

Canlıların yaşadığı ortamı oluşturur. Bazı canlılar (balıklar, su yosunları, bazı mikroorganizmalar) doğrudan suda yaşar; su onlar için hem yaşam ortamıdır hem de gereksinimdir.

Konuya Başlarken

Suyun ve minerallerin canlı yaşamındaki önemi nedir?

a) Suyun önemi: Hücrelerin temel bileşenidir. Besinlerin sindirilmesi ve taşınmasında görev alır. Vücut sıcaklığının düzenlenmesine yardımcı olur (terleme, buharlaşma). Atık maddelerin vücuttan atılmasını sağlar (idrar, ter vb.).

b) Minerallerin önemi: Kemik ve diş yapısında görev alır. Kalsiyum (Ca), fosfor (P) gibi mineraller kemik ve dişlerin sağlamlığını sağlar.

Kas ve sinir sisteminin çalışmasında görevlidir. Sodyum (Na), potasyum (K), magnezyum (Mg) sinir iletimi ve kas kasılmasında önemlidir.

Kan yapımında rol oynar. Demir (Fe), hemoglobinin yapısına katılır ve oksijen taşınmasını sağlar.

Vücudun su dengesini düzenler. Sodyum ve potasyum, hücre içi–hücre dışı sıvı dengesinde rol oynar. Enzimlerin çalışmasına yardımcı olur. Bazı mineraller, enzimlerin görev yapmasını kolaylaştırır.

► Temel element olarak karbon içermeyen bileşiklerdir.

► Tüm canlılar tarafından dışardan hazır olarak alınırlar.

► Canlılar tarafından sentezlenemeyen bileşiklerdir.

► Bitkiler topraktan kökleri ile alırlar. Diğer canlılar ise besinler ve su yoluyla alırlar.

► Hücresel solunumda ATP enerjisi elde etmek için kullanılmazlar. Yani enerji verici değillerdir. (Ancak kemosentez yapan bazı canlılar besin üretmek için gerekli olan enerjiyi inorganiklerden karşılarlar.)

Görevleri;

♦ Hücre yapısına katılmak (yapıcı, onarıcı bileşik olarak)

♦ Düzenleyici görevler yapmaktır.

► Monomer halde dışarıdan hazır olarak alınırlar. Yani monomerleri yoktur.

► Bundan dolayı; sindirime (hidrolize) uğramazlar.

► Hücre zarından direk geçerler.

► Canlılarda biyokimyasal tepkimelerin gerçekleşmesi ve homeostasinin korunması açısından gerekli bileşiklerdir.

► Kanın osmotik basıncını ayarlar.

► Bazı enzimlerin yapısına yardımcı kısım (kofaktör) olarak katılırlar.

Not

İnorganikler; düzenleyicidir. Hücre yapısına katılır. Ancak enerji verici olarak kullanılmazlar.

Canlılardaki İnorganik Bileşikler

► Su

► Mineraller başlıkları altında incelenecektir.

2.Tema 1.Etkinlik
Özellikler Su Mineraller
Canlılar tarafından sindirilebilir/sindirilemez. Sindirilemez Sindirilemez
Enerji verici olarak kullanılır/kullanılmaz. Kullanılmaz Kullanılmaz
Canlılar tarafından üretilir/üretilmez. Üretilmez Üretilmez
Hücre zarından geçer/geçmez. Geçer Geçmez
Canlı yapısına katılır/katılmaz. Katılır Katılır
Yaşamsal faaliyetlerin düzenlenmesinde görev alır/görev almaz. Görev alır Görev alır

Değerlendirme

• Tablodaki bilgilerden yola çıkarak inorganik moleküllerin genel özelliklerini kendi cümlelerinizle tanımlayınız.

Sindirim: İnorganik moleküller (su ve mineraller) canlılar tarafından sindirilemez. Yani, vücudumuz bu maddeleri parçalayıp enerji üretmek için kullanmaz; bunlar bütün halleriyle alınır.

Enerji Kaynağı Olmama: Bu maddeler doğrudan enerji sağlamazlar. Yani, besinlerdeki organik maddelerin aksine yakıt görevi görmezler.

Üretim: Canlı organizmalar bu inorganik maddeleri kendileri üretmezler. Su ve mineraller dışarıdan (örneğin, besin ve içecekler yoluyla) alınır.

Hücre Zarından Geçiş: Su, hücre zarından kolayca geçebilir; bu, suyun hücre içi ve dışı dengesini sağlamada çok önemli olmasını açıklar. Mineraller ise hücre zarından doğrudan geçmez; onlar için özel taşıyıcı moleküller gereklidir.

Yapısal Katılım: Hem su hem de mineraller, canlı organizmanın yapısının önemli parçalarıdır. Su, hücrelerin büyük kısmını oluştururken; mineraller ise kemik, diş gibi yapıların oluşumunda ve diğer birçok yapı işlevinde görev alır.

Yaşamsal Düzenleyici Görev: Bu inorganik moleküller, vücudumuzdaki yaşamsal faaliyetlerin düzenlenmesinde önemli rol oynarlar. Su, vücut ısısının düzenlenmesi ve maddelerin taşınması gibi görevlerde yer alırken; mineraller, sinir iletimi, kas kasılması ve enzimlerin çalışması gibi hayati işlevlerde görev yapar.

Bu şekilde, inorganik moleküllerin canlı yaşamındaki yerini ve önemini daha iyi anlayabiliriz. Hem suyun hem de minerallerin sindirilemeyen, enerji kaynağı olarak kullanılmayan, canlı tarafından üretilmeyen, suyun hücre zarından geçebilen, yapısal bütünlüğe katılan ve yaşamsal faaliyetleri düzenleyen özelliklere sahip olduklarını görüyoruz.

Konuya Ait Videolar

Konuya Ait Sorular